Sesime ahize olmuyor artık komidine vurgun siyah, yağlı telefon
Ne de ışık tutuyor tavandaki avize sepia bir salona
Bir boşluğun 7 haneli numarasını çeviriyorum
Yedi katına yükseliyorum hayatın
Ne araf burası, ne cehennem
Gerçek adımla çağırıyorlar
Ve gitmekten başka yoktur artık çarem
Satıhta bir boşluk
Ve evet olmalı ki
Kalabalığına tezat
Beni çekebilsin içine, bir dehlizin en dibine
Yani bir cereyan
Bir içler dışlar çarpımı
Ayrıklık
Düşünce o delikten içeri
Karşı tarafın isteksiz sesi
Hangi çukura haykırsam
Hortlayarak duyar beni?
Ani bir vazgeçiş…
Hangi vazgeçiş yavaştır sanki?
Ya da bir tercih yıllarını mı alır insanın?
Kopuyor hat…yavaşça, ne garip! Bu kez, garip
Karşı tarafın isteksiz sesi
Kulağımda
Koptuğu yerden asılı kalıyor
Bana…
Ve hep aynı şarkı hatırımda
Tom Waits ahizenin dudağında:
“Operator, number, please:
It's been so many years
Will she remember my old voice
While I fight the tears?
Hello, hello there, is this Martha?T
his is old Tom Frost,
And I am calling long distance,
Don't worry 'bout the cost.”