Kayıt altına alamıyorum düşüncelerimi
yörüngesiz, uçarı...
"bir öpüş kadar ölçüsüz" -neruda- dediği gibi
şairin..
...
"Sanıyorum, şiirimin temeli yalnızca
yalnızlıkta değil, fakat bir bedendedir de
ve ondan sonra başka bir bedende daha,
yeryüzünün bütün öpüşleriyle
ve ayın tekmil teninin altında." -neruda- ya da...
Gün gün anlıyorum, yaşamak tuhaf bir karmaşa kendi
bütünlüğünde. Ekseni yok. Ne bir aşk bir ruha ne de bir güruha... toplumsal
travmaların acıtan seyrinden bir kuytu aramak, biriktirdiğin kesikleri koynuna
saklayacağın. "en büyük mutsuzluk yalnızlıktır" -cesare- sözünü
tanrıyla ilişkilendirmeden, günlük yaşamdan içimize çektiğimiz duygularla
karşılamak istedim. Bu büyük mutsuzluğun en şiddetli karşılığı, aşkın gücü olsa
gerek. Şiddetli bir karşılık bulma, yalnızlığı aşkın içine alıp eritme çabası. Aşkta yalnızlık yok mudur? Buradan yine insanın eksenine yöneliyorum. Kendi
ekseni ve dünya ekseni ufku açarsak...
Bugün anladım ki kendi ekseni ile dünya ekseni yok, insan
zamanda ilerledikçe ekseni açılıyor. İnsanın hiçbir zaman kendi ekseni olduğu
bir dönemi yok galiba. Sadece eksenin darlığı var ve o darlığın içinde bile
kendi ekseni yok. Zaman ve yalnızlık, doğru orantılı bir ilişkide.
Orada gözlerim dolduğunda aşkı hissettim, yalnızlığımı ve
kalabalığın iri gücünü. Hepsi ayrıydı birbirinden ve hepsi kendi başına çok
anlamlıydı. Aslında içinden çıkamadığım soru; 'aşıkken yalnızlığını kaybettiğinde
gerçekten mutlu oluyor musun?' Cevabım hayır. Cesare, tanrıyı/tanrısızlığı
anlamlandırmak için kurmuş bu cümleyi. Ben, mutluluk ve tanrıyı bir hesaplaşma
halinde kurmak istemiyorum. Tanrı değil insan eli var tüm yaşam alanlarında. Bu, irade ve tercihtir.
Mutluluğun hamuruna inanmıyorum. Bunun karamsarlıkla ilgisi
yok. Mutluluk çok fazla uçucu ve hafızasız bir oyun. Ben huzura inanıyorum. Kalp-vicdan rahatlığına. Sükunete inanıyorum. Yalnızlığın mutsuzluk değil ama
huzur getirdiğine inanıyorum. Huzuru, mutluluktan yeğ tutuyorum ve kalıcı
buluyorum, karakterli buluyorum. Huzuru mutluluktan çok seviyorum. Çünkü çok
doğal bir duygu, acı içinde de huzuru bulabilirsiniz ama mutluluk çok
keskindir. Bu sebeple yalnızlığı da çok seviyorum. İnsanın kendini keşfetme
yeri yalnızlığıdır. En yalın hali yani, en çıplak ve insan hali. huzuru en
kolay ve teklifsiz bulduğu yer yalnızlık...
Özetlersek... insanın yaşam evrelerinde birden fazla ekseni
yoktur. Zamanla paralel genişler eksen. Kalbin, evreni model alıp dışa
genişlediği gibi, ruhla dışa doğru genişler. Aşk ise eksene en hızlı genişleme
imkanını sağlayan boyuttur.
Yalnızlık mutsuzluk değil, huzur üretir!